LOVE

LOVE

12 Nisan 2017 Çarşamba


Bebek Odası Hazırlıkları…

Sanırım en keyifli hazırlıklardan biri… Ya da ben genel olarak dekorasyon işlerini sevdiğim için çok keyif aldım.
İlk aşama, bebek için evde uygun bir oda belirlemek. Bebek odalarının güneş alması ve havalanması için en az bir penceresinin bulunması çok önemli. Bizim bebeğimiz için planladığımız oda çok geniş olmamasına karşın güneş ışığı alması nedeniyle son derece aydınlık ve yere kadar 2 büyük penceresi bulunuyor. 
Sonrasında ne tarz bir mobilya istediğimize karar verdik. Mevcutta bulunan büyük dolabın odadan çıkmayacağını düşünürsek çok fazla bir parça alma şansımız yoktu. Yüzlerce model olmasına karşın sade bir şeyler istediğimiz için mobilya seçimimiz daha doğrusu istediğimizi bulmamız çok kolay oldu.

Mobilya seçiminde mobilyanın görselinden çok daha önemlisinin boyası olduğunu da bu süreçte öğrenmiş oldum. Bebeklerin hassas bir bünyeye sahip olmaları nedeniyle hem mobilya boyasının hem de duvar boyasının su bazlı ve anti bakteriyel olması kilit nokta. Aynı zamanda doğumdan en az 2-3 ay önce odanın boyanması, mobilyaların alınması ve kapakları açılarak havalandırılması öneriliyor. Biz de aynen böyle yaptık ve Eylül’de doğum yapacağım için Temmuz ayında bu işleri halettik.
Bir duvarı bebe mavisi-bejli dikine çizgili duvar kâğıdı ile kaplattık, diğer duvarları da açık bej rengine boyattık.
Mobilyada da bej rengini tercih ettim. 3 kapaklı bir dolap, alt değiştirme ünitesi ve büyümeyen karyola aldık. Büyümeyen karyola derken, normalde bebek karyolaları şifonyerli oluyor. Bebek büyüyüp çocuk oluncaJ şifonyer çıkıyor, karyolanın içine büyük yatak alınıyor ve karyola çocuk karyolası şeklini alıyor. Aslında hem ekonomik hem de pratik ama ben çevremde 2-3 yaşına kadar küçük karyolada(küçük dediysem ben bile sığıyorum) yatan çok çocuk gördüğüm ve yerim de dar olduğu için bunu tercih etmedim.

Karyola konusunda da boyutundan ziyade dikkat edilmesi gereken hususlar; parmaklıkların aralıkları ve asansör sistemi. Bebeğin kolu bacağı ince olduğundan dışarı sarkmaması için parmaklıkların aralarındaki boşluklar 5-6 cm’i geçmemesi, parmaklıkların gerektiğinde indirilip kaldırılabilmesi içinde de çift taraflı kilitlenebilir olması gerekiyor. İlk zamanlar parmaklığın kaldırılmasına gerek olmasa da bebek hareketlenip ayaklanmaya başladığında emniyet açısından çok işe yarıyor.

Bir de bizim karyolanın alt kısmında, karyola boyutunda yüklük gibi kullanılabilen büyük bir çekmece bulunuyor. Bebeğin eşyalarının giderek arttığı için kesinlikle bu çekmece hayat kurtarıyor. 

İlk zamanlar bebeğin kendini güvende hissedebilmesi, annenin de sık sık emzirmesi gerektiğinden oda değiştirmemesi için bebeğin ebeveynlerle aynı odada fakat ayrı yataklarda yatması hem anne hem de bebek açısından çok daha iyi bir seçenek bence. Bunun için çok değişik model ve markalarda portatif karyolalar bulunuyor.
Basit ve güvenli bağlantı sistemiyle ebeveyn yatağına kolaylıkla bağlanabiliyor olması, çok büyük olmaması ve ayarlanabilir yüksekliği nedeniyle biz Chicco markasının “Next2me” modelini tercih ettik. Kolaylıkla açılıp kapanabiliyor, içerisinde kendi yatağı bulunuyor, kapandığında bez çantasına konularak her yere taşınabiliyor. Özellikle eğer bizim gibi sık seyahat ediyorsanız bunu kesinlikle öneriyorum. Biz ilk 6 ay gittiğimiz bütün otellere bunu yanımızda götürdük, daha sonra hem alan Uraz’a dar gelmeye başladı hem de itiraf edeyim ki ilk zamanlardaki hassasiyet kalmıyor, dolayısıyla her ortama alışması gerektiğini düşündüğümüzden götürmedik.
Anne yanında kullanılmak üzere piyasada satılan süslü sepetlerin ve karyolaların çok daha şık olduğunu kabul ediyorum. Hele ki ilk çocuksa, insan bu tür süslü şeylere çok heves ediyor. Bir de sağ olsunlar piyasaya o kadar çok çeşit çıkardılar ki, insanın aklının gitmemesi mümkün değil. Ama inanın bunlardan alan birçok arkadaşım pişman oldu, çok verimli kullanamadılar. Tabii ki herkesin tercihi ve kullanımı farklı olabilir.    
Bebek yatağında da lateks, pamuk, bambu, visco ve yaylı gibi malzeme ve fiyat açısından inanılmaz çok seçenek bulunuyor. Asıl önemli olan orta sertlikte ve hava alabilen bir yatak olması ama kesinlikle yaysız tercih edilmeli.

Alt değiştirme ünitesinin en üst kısmı alt değiştirmek için kullanılıyor. Alt kısmında 2 tane açık bölme, en altta da 1 tane çekmece bulunuyor. Tekerlekli(fren kilit sistemi bulunuyor) olduğu için oda içerisinde istediğiniz şekilde yerini değiştirebiliyorsunuz. Aslında bunun yerine tamamen çekmeceli bir şifonyer çok daha kullanışlı olabilir ama ben aradaki bölmelerde sepetler kullanmak istediğim için bunu tercih ettim. Bebek hareketlenip altını orada değiştirememeye başladığınızda da üst kısmı şifonyer üstü gibi çerçeve, süs eşyaları ya da bebekle ilgili eşyaları koymak için kullanabilirsiniz.

Yalnız burada bir şey itiraf etmek istiyorum ki; ben alt değiştirme ünitesini en fazla 5 defa kullanmışımdır. Neden mi? Bir kere, her ne kadar ilk zamanlar bebek çok fazla hareket etmeyip, sağa sola dönemese de insan bir tedirgin oluyor, en azından yatağın üzerinde değiştirmek kadar rahat olmuyor. Diğer yandan da alt değiştirirken bezi, ıslak mendili ya da suyu-pamuğu, kremi gibi birden fazla parçaya ihtiyaç oluyor ve hepsinin ünite üzerine sığma ihtimali olmuyor. Bu nedenle, risk almadan direkt yatağın üzerinde(kenar kısımlarında değil) alt değiştirmek benim için hem güvenlik hem de rahatlık açısından çok daha iyi bir alternatif oldu.
 
Dolap seçerken de yine güvenliği ön planda tutarak kapak yavaşlatma mekanizması bulunanlar, sivri kenar ve çıkıntıları olmayanlar tercih edilmeli. Dolabın bizimki gibi cam bölmeleri varsa bunların temperli(kırılmayan) cam olmasına dikkat edilmeli. 
Oda büyüklüğü nedeniyle biz bu 3 parça mobilyayı tercih ettik ancak eğer oda büyüklüğü müsaitse anne için emzirme koltuğu, şifonyer, oyuncakları koymak için sandık da seçenekler arasında yer alıyor. 
Perdeyi Linens’ten tek seferde hallettim; bej rengi keten tül ile bebe mavisi keten fon tercih ettim. Avize ve dekor yastıklarda kullanmak için fon kumaşından biraz fazla aldım. İkea’dan aldığımız yuvarlak klasik avizeyi sağ olsun babam kaplattırdı. Kalan fon kumaşını da yine İkea’dan aldığım yastık içleri boyutlarında diktirerek dekor olarak kullandım.
Tüm mobilyalardan önce odanın ilk parçası kilimdi. Zara Home’un indiriminde bulduğum mavi, bej, açık kahve çizgili kilimi çok beğenerek almıştım. Sonradan o kadar duvar kâğıdı alternatifinden şansımıza kilimin aynı deseninde duvar kâğıdı bulunca kilimi daha birçok sevdim.
Mobilya seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar var ama mobilya alternatifi çok olduğu için illa ki zevkinize ve bütçenize uygun bir şey bulabiliyorsunuz. Asıl ben size dekor konusunda bir fikir vermek istiyorum:
Duvarın bir kısmını farklı boyut ve modellerde çerçevelerle süslemeye karar verdim ancak istediğim gibi çerçeveler bulamadım. Sonra Tahtakale’den tahta boyamada kullanılmak üzere ham olarak satılın yüzlerce çeşit çerçevelerden alarak mobilyacıma aldığım mobilyaların renginde boyatmayı düşündüm. Mobilyacıdan olumlu yanıt aldıktan sonra da duvar ölçüme göre 6-7 tane değişik boyut ve modellerde aldım.
Hem odasındaki duvarda, hem baby shower ve doğumda fotoğraflarda, hem de süslemelerde kullanmak üzere seçtiğim yazı fontunda (Script MT Bold) ve büyüklüğünde tahtadan “Uraz” ve “U” harfi yaptırdım. Bunları boyamak için de bebe mavisi tahta boyama boyası ve vernik aldım. Babamızın elinde böyle işler geliyor çok şükür, boya işini de o halletti.
Çerçevelerin duvara yerleştirilmesi ve asılması işlemlerini babamız ve Kıvanç amcamız bir akşamda tamamladılar.
Duvar dekoru küçük bir ayrıntı oldu ama tüm odanın havasını tamamen değiştirdi. 
Öncesinde fazla eşyalarımızın bulunduğu ve ütü yapmak için kullandığımız oda, yeni haliyle bebeğimiz için artık hazır… Heyecan içerisinde sağlıkla gelmesini bekliyoruz....