Bebek Odası Hazırlıkları…
Sanırım
en keyifli hazırlıklardan biri… Ya da ben genel olarak dekorasyon işlerini
sevdiğim için çok keyif aldım.
İlk
aşama, bebek için evde uygun bir oda belirlemek. Bebek odalarının güneş alması
ve havalanması için en az bir penceresinin bulunması çok önemli. Bizim
bebeğimiz için planladığımız oda çok geniş olmamasına karşın güneş ışığı alması
nedeniyle son derece aydınlık ve yere kadar 2 büyük penceresi bulunuyor.
Sonrasında
ne tarz bir mobilya istediğimize karar verdik. Mevcutta bulunan büyük dolabın
odadan çıkmayacağını düşünürsek çok fazla bir parça alma şansımız yoktu. Yüzlerce
model olmasına karşın sade bir şeyler istediğimiz için mobilya seçimimiz daha
doğrusu istediğimizi bulmamız çok kolay oldu.
Mobilya
seçiminde mobilyanın görselinden çok daha önemlisinin boyası olduğunu da bu
süreçte öğrenmiş oldum. Bebeklerin hassas bir bünyeye sahip olmaları nedeniyle hem
mobilya boyasının hem de duvar boyasının su bazlı ve anti bakteriyel olması
kilit nokta. Aynı zamanda doğumdan en az 2-3 ay önce odanın boyanması, mobilyaların
alınması ve kapakları açılarak havalandırılması öneriliyor. Biz de aynen böyle
yaptık ve Eylül’de doğum yapacağım için Temmuz ayında bu işleri halettik.
Bir
duvarı bebe mavisi-bejli dikine çizgili duvar kâğıdı ile kaplattık, diğer
duvarları da açık bej rengine boyattık.
Mobilyada
da bej rengini tercih ettim. 3 kapaklı bir dolap, alt değiştirme ünitesi ve
büyümeyen karyola aldık. Büyümeyen karyola derken, normalde bebek karyolaları
şifonyerli oluyor. Bebek büyüyüp çocuk oluncaJ şifonyer çıkıyor, karyolanın içine büyük yatak alınıyor
ve karyola çocuk karyolası şeklini alıyor. Aslında hem ekonomik hem de pratik
ama ben çevremde 2-3 yaşına kadar küçük karyolada(küçük dediysem ben bile
sığıyorum) yatan çok çocuk gördüğüm ve yerim de dar olduğu için bunu tercih
etmedim.
Karyola
konusunda da boyutundan ziyade dikkat edilmesi gereken hususlar; parmaklıkların
aralıkları ve asansör sistemi. Bebeğin kolu bacağı ince olduğundan dışarı
sarkmaması için parmaklıkların aralarındaki boşluklar 5-6 cm’i geçmemesi,
parmaklıkların gerektiğinde indirilip kaldırılabilmesi içinde de çift taraflı
kilitlenebilir olması gerekiyor. İlk zamanlar parmaklığın kaldırılmasına gerek
olmasa da bebek hareketlenip ayaklanmaya başladığında emniyet açısından çok işe
yarıyor.
Bir
de bizim karyolanın alt kısmında, karyola boyutunda yüklük gibi kullanılabilen
büyük bir çekmece bulunuyor. Bebeğin eşyalarının giderek arttığı için kesinlikle
bu çekmece hayat kurtarıyor.
İlk
zamanlar bebeğin kendini güvende hissedebilmesi, annenin de sık sık emzirmesi
gerektiğinden oda değiştirmemesi için bebeğin ebeveynlerle aynı odada fakat
ayrı yataklarda yatması hem anne hem de bebek açısından çok daha iyi bir
seçenek bence. Bunun için çok değişik model ve markalarda portatif karyolalar
bulunuyor.
Basit
ve güvenli bağlantı sistemiyle ebeveyn yatağına kolaylıkla bağlanabiliyor
olması, çok büyük olmaması ve ayarlanabilir yüksekliği nedeniyle biz Chicco
markasının “Next2me” modelini tercih ettik. Kolaylıkla açılıp kapanabiliyor,
içerisinde kendi yatağı bulunuyor, kapandığında bez çantasına konularak her
yere taşınabiliyor. Özellikle eğer bizim gibi sık seyahat ediyorsanız bunu
kesinlikle öneriyorum. Biz ilk 6 ay gittiğimiz bütün otellere bunu yanımızda
götürdük, daha sonra hem alan Uraz’a dar gelmeye başladı hem de itiraf edeyim
ki ilk zamanlardaki hassasiyet kalmıyor, dolayısıyla her ortama alışması
gerektiğini düşündüğümüzden götürmedik.
Anne
yanında kullanılmak üzere piyasada satılan süslü sepetlerin ve karyolaların çok
daha şık olduğunu kabul ediyorum. Hele ki ilk çocuksa, insan bu tür süslü
şeylere çok heves ediyor. Bir de sağ olsunlar piyasaya o kadar çok çeşit
çıkardılar ki, insanın aklının gitmemesi mümkün değil. Ama inanın bunlardan
alan birçok arkadaşım pişman oldu, çok verimli kullanamadılar. Tabii ki
herkesin tercihi ve kullanımı farklı olabilir.
Bebek
yatağında da lateks, pamuk, bambu, visco ve yaylı gibi malzeme ve fiyat
açısından inanılmaz çok seçenek bulunuyor. Asıl önemli olan orta sertlikte ve
hava alabilen bir yatak olması ama kesinlikle yaysız tercih edilmeli.
Alt
değiştirme ünitesinin en üst kısmı alt değiştirmek için kullanılıyor. Alt
kısmında 2 tane açık bölme, en altta da 1 tane çekmece bulunuyor.
Tekerlekli(fren kilit sistemi bulunuyor) olduğu için oda içerisinde istediğiniz
şekilde yerini değiştirebiliyorsunuz. Aslında bunun yerine tamamen çekmeceli
bir şifonyer çok daha kullanışlı olabilir ama ben aradaki bölmelerde sepetler
kullanmak istediğim için bunu tercih ettim. Bebek hareketlenip altını orada
değiştirememeye başladığınızda da üst kısmı şifonyer üstü gibi çerçeve, süs
eşyaları ya da bebekle ilgili eşyaları koymak için kullanabilirsiniz.
Yalnız
burada bir şey itiraf etmek istiyorum ki; ben alt değiştirme ünitesini en fazla
5 defa kullanmışımdır. Neden mi? Bir kere, her ne kadar ilk zamanlar bebek çok
fazla hareket etmeyip, sağa sola dönemese de insan bir tedirgin oluyor, en
azından yatağın üzerinde değiştirmek kadar rahat olmuyor. Diğer yandan da alt
değiştirirken bezi, ıslak mendili ya da suyu-pamuğu, kremi gibi birden fazla
parçaya ihtiyaç oluyor ve hepsinin ünite üzerine sığma ihtimali olmuyor. Bu
nedenle, risk almadan direkt yatağın üzerinde(kenar kısımlarında değil) alt
değiştirmek benim için hem güvenlik hem de rahatlık açısından çok daha iyi bir
alternatif oldu.
Dolap
seçerken de yine güvenliği ön planda tutarak kapak yavaşlatma mekanizması
bulunanlar, sivri kenar ve çıkıntıları olmayanlar tercih edilmeli. Dolabın
bizimki gibi cam bölmeleri varsa bunların temperli(kırılmayan) cam olmasına
dikkat edilmeli.
Oda
büyüklüğü nedeniyle biz bu 3 parça mobilyayı tercih ettik ancak eğer oda
büyüklüğü müsaitse anne için emzirme koltuğu, şifonyer, oyuncakları koymak için
sandık da seçenekler arasında yer alıyor.
Perdeyi
Linens’ten tek seferde hallettim; bej rengi keten tül ile bebe mavisi keten fon
tercih ettim. Avize ve dekor yastıklarda kullanmak için fon kumaşından biraz
fazla aldım. İkea’dan aldığımız yuvarlak klasik avizeyi sağ olsun babam kaplattırdı.
Kalan fon kumaşını da yine İkea’dan aldığım yastık içleri boyutlarında diktirerek
dekor olarak kullandım.
Tüm
mobilyalardan önce odanın ilk parçası kilimdi. Zara Home’un indiriminde
bulduğum mavi, bej, açık kahve çizgili kilimi çok beğenerek almıştım. Sonradan
o kadar duvar kâğıdı alternatifinden şansımıza kilimin aynı deseninde duvar
kâğıdı bulunca kilimi daha birçok sevdim.
Mobilya
seçiminde dikkat edilmesi gereken hususlar var ama mobilya alternatifi çok
olduğu için illa ki zevkinize ve bütçenize uygun bir şey bulabiliyorsunuz. Asıl
ben size dekor konusunda bir fikir vermek istiyorum:
Duvarın
bir kısmını farklı boyut ve modellerde çerçevelerle süslemeye karar verdim
ancak istediğim gibi çerçeveler bulamadım. Sonra Tahtakale’den tahta boyamada
kullanılmak üzere ham olarak satılın yüzlerce çeşit çerçevelerden alarak
mobilyacıma aldığım mobilyaların renginde boyatmayı düşündüm. Mobilyacıdan olumlu
yanıt aldıktan sonra da duvar ölçüme göre 6-7 tane değişik boyut ve modellerde aldım.
Hem
odasındaki duvarda, hem baby shower ve doğumda fotoğraflarda, hem de
süslemelerde kullanmak üzere seçtiğim yazı fontunda (Script MT Bold) ve
büyüklüğünde tahtadan “Uraz” ve “U” harfi yaptırdım. Bunları boyamak için de
bebe mavisi tahta boyama boyası ve vernik aldım. Babamızın elinde böyle işler geliyor
çok şükür, boya işini de o halletti.
Çerçevelerin
duvara yerleştirilmesi ve asılması işlemlerini babamız ve Kıvanç amcamız bir
akşamda tamamladılar.
Duvar
dekoru küçük bir ayrıntı oldu ama tüm odanın havasını tamamen değiştirdi.
Öncesinde
fazla eşyalarımızın bulunduğu ve ütü yapmak için kullandığımız oda, yeni
haliyle bebeğimiz için artık hazır… Heyecan içerisinde sağlıkla gelmesini
bekliyoruz....