Çeyizler
bazadan çıkınca…..
Gelin olup da çeyizi olmayan var mı ki..? Annelerimizin genç kızlığımızdan itibaren büyük bir özen ve emekle yaptıkları ya da yaptırdıkları el emeği göz nuru çeyizler….
Gelin olup da çeyizi olmayan var mı ki..? Annelerimizin genç kızlığımızdan itibaren büyük bir özen ve emekle yaptıkları ya da yaptırdıkları el emeği göz nuru çeyizler….
Ben hep anneme “sakın boşuna bana çeyiz
filan yaptırma, kullanmam” derdim. Sağolsun zaten annem de, bu dönemde
çeyizlerin fazla kullanılmadığının ve piyasada çok daha modern ve renkli
çeyizliklerin olduğunun farkındaydı. Hatta babam bile anneme “boşuna bunlarla
uğraşıp gözlerini yorma, sen bile kendi çeyizlerini kullanmıyorken bu dönemde
senin kızın mı kullanacak. Onun yerine her ay kenara bir altın koy, zamanı
gelince kendi zevkine göre alsın” derdi.
Buna rağmen benim de çok olmasada tabii
ki çeyizim oldu, adet yerini buldu. Ancak gerek zevklerin gerekse tercihlerin değişmesiyle
çeyizler sandıklarda hatta bazalarda sararmaya yüz tuttu. Benimkiler de dahil…
Eylül ayında ev değişikliği nedeniyle
tamamen unuttuğum çeyizlerimle yeniden karşılaşma fırsatım oldu. Taşınma
kararıyla 5 yıldır kullanmadığımız eşyalarımızı ihtiyacı olanlara vermeye ve
evi biraz boşaltarak yenilere yer açmaya karar verdim. Sıra baza içerisindeki çeyizlere
geldiğinde bohçayı açarken aynı şekilde kapatacağım konusunda çok nettim. Ama
iğne oyalarını elime aldığımda, bir anda başımın üstünede bir baloncuk çıktı,
başımda bir ışık yandı ve “bunlarda çok şık ve nostaljik yatak başı dekoru olur”
diye düşündüm. Gözümün önünde kasnak içerisinde duvarda asılmış halleri geldi
ve o hevesle iğne oyalarımı bağrıma bastım…
İlk fırsatta, elimde iğne oyalarım
Bakırköy Ak Çarşı’daki tuhafiyelere gittim ve o boyutlarda kasnak aradım. Tam
da hayalimdeki gibi kasnakları daha ilk dükkanda bulmam da şahane oldu. Bir de
sertleştirmek için dantel kolası aldım.
İstediğimiz sertliği kola miktarını
arttırıp azaltarak ayarlayabiliyormuşuz. Ben bir miktar sıcak su içerisine 2
yemek kaşığı kadar kola atıp erittim. Sonra iğne oyalarını içine batırarak
biraz beklettim ve düz bir yerde 1 gün boyunca kurumaya bıraktım. Ne çok sert
ne çok yumuşak oldu, tam kıvamında.
Kasnakların içerisine yerleştirdiğim
iğne oyalarının yerlerini kendi zevkime göre belirledim. Eşim de sağolsun astı.
Gerçekten de odanın havası inanılmaz değişti.
Şöyle bir kaşısına geçip bakınca
beğenmenin yanı sıra hiç aklımda yokken annemin emanetlerini baş ucumda bu
şekilde değerlendirdiğim için inanılmaz bir huzur duydum.
Diyeceğim o ki, haydi sandık başına,
baza başına… Kim bilir sizlerde ne emekler ne emanetler var. Tam da eskiler
moda olmuşken değerlendirmenin tam zamanı…
Not:Çeyizleriniz var ama ne yapacağınızı
bilemiyorsanız, fotoğraf paylaşırsanız seve seve yardımcı olmaktan ve nacizene
görüşümü paylamaktan mutluluk duyarım.
Sevgiyle kalın….
Selin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder