İlk tiyatro deneyimi
Geçtiğimiz hafta sonu babamızın yatısı olması nedeniyle Uraz’la 2 gün baş başaydık. Kabul edelim çocukla tüm gün evin içinde zaman bir yere kadar geçiyor. Özellikle kreşe başladıktan sonra her gün yarım gün de olsa aktiviteye alışan çocuk, haklı ve doğal olarak evde sıkılıyor. Bu nedenle, hem keyifli hem de aktiviteli bir hafta sonu geçirmek için hafta içinden araştırmalara başladım.
Hafta sonları birkaç kere oyun evleri ve sensory storytime aktivitelerimiz oldu. İlk olarak yine onların araştırmasını yaptım ama Uraz’ın yaş grubunda uygun bir şey bulamayınca aklıma tiyatro geldi. Genelde çocuk tiyatroları 3 yaşından sonra başlıyor ama zaten Uraz da 2,5 oldu ki girişte sıkıntı olmayacağını düşündüm. Bu arada Uraz’ın sıkılıp çıkmak istemesi de bir diğer ihtimal. “En kötü sessizce çıkarım” diye düşünerek gözümü kararttım ve Pazar günü için bir çocuk tiyatrosu belirledim: Bisküvi Adam.
David WOOD'S yazdığı oyun ara
vermeden 1 saat sürüyor. 5 kişinin canlandırdığı oyunun konusu özetle şöyle; evin
saati Guguk’un birdenbire kısılan sesi, onu ev sahipleri tarafından çöpe atılma
tehlikesi ile karşı karşıya bırakınca mutfaktaki arkadaşları tuz, biber, poşet
çay ve fırından yeni çıkan Bisküvi Adam ona yardım ederler. Bisküvi Adam'ın fare
ile mücadelesi de mutfağın hareketlenmesine neden oluyor.
Ben hafta içi arayarak girişte
bilet alabileceğimi teyit etiğim için online bilet almadım. Pazar günü havanın
yağmurlu olmasından mütevellit trafik tabii ki yoğundu ve biz oyuna 5 dakika geç
kaldık. Görevliler gişenin oyunun
başlamasından 30 dakika önce kapandığını ve bilet alamayacağımı söylediler.
Gişenin erken kapanma bilgisinin bana verilmediğini, bu havada beni çocukla
mağdur etmemelerini rica ederek onları ikna ettim ve 10 dakika gecikmeli de
olsa oyuna girmeyi başardık.
Gelelim Uraz ne yaaptı? Nasıl
tepki verdi? Anladı mı?
Valla beklediğimden çok daha iyi
geçtiğini itiraf etmeliyim. Oyun boyunca çocuklarla birlikte gülüp, alkışlara
eşlik etti, müzikler çaldıkça yerinden kalkıp oynadı. Zaten pek yerinde oturduğunu
söyleyemem, bundan sonra ona bilet almasak da olur sanrımJ
Sonuç olarak anladım ki, Uraz’la
birlikte artık tiyatro aktiviteleri de yapabiliriz. Bu benim için iyi bir
gelişme çünkü yapabildiği aktiviteler arttıkça, benim onu eğitme, öğretme,
geliştirme ve onunla keyifli vakit geçirme seçeneklerim artıyor. Bu arada bir
de canlı performans olması nedeniyle, saygılı olmak adına tiyatroya geç
kalmamak önemli. Ben de dahil buna dikkat
edelim lütfen.
Darısı sinema aktivitemizin
başınaJ
Sevgiler
Selin KAYAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder